Merhaba Sevgili Okurlar,

Bugün sizi Türkiye’nin kuzeybatısında, tarihin derin izlerini taşıyan, ancak aynı zamanda doğal güzellikleriyle de göz kamaştıran Çanakkale’ye götürmek istiyorum. Eşsiz coğrafyası ve yeşil alanlarıyla Çanakkale, her mevsim ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Gelin, birlikte bu benzersiz şehrin doğal güzelliklerine bir göz atalım.

Çanakkale denilince akla ilk gelen yerlerden biri elbette Truva Antik Kenti. Antik çağlardan kalma bu tarihi bölge, yeşillikler içinde, masalsı bir atmosfer sunuyor ziyaretçilerine.Truva’nın sakin coğrafyasında yürüyüş yapmak, tarihin derinliklerinde yolculuğa çıkmak için harika bir fırsat ve rota sunuyor.  Truva demişken Assos’tan bahsetmeden olmaz. Assos, tarihi dokusuyla olduğu kadar doğal güzellikleriyle de büyülüyor. Antik kent kalıntıları arasında yürürken Ege’nin mavisini, yeşilin tonlarıyla buluşturan muhteşem manzarayı seyredebilirsiniz. Assos’un sakin sahil köyleri ve tarihi taş evleri, huzurlu bir tatil için ideal bir nokta sunuyor.

Büyüleyici tarihinin yanında sizi içine alan yeşili ve mavinin ahenkli dansıyla Çanakkale, doğal güzelliklerin adeta cennet köşesi konumunda. Özellikle Kaz Dağları’nın eteklerinde bulunan köyler, doğayla iç içe yaşamın ne kadar huzur verici olduğunu gösteriyor. Yemyeşil tepeler, ormanlar arasında yapılan doğa yürüyüşleri, şelalelerin melodisi eşliğinde yapılacak piknikler, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor.

Çanakkale’ye gelmişken Bozcaada’yı ziyaret etmemek olmaz. Ege’nin bu incisi, doğal güzellikleriyle görenleri büyülüyor. Bozcaada’nın sahilinde yürüyüş yapmak, turkuaz sularında yüzmek veya bisikletle adayı keşfetmek unutulmaz anlarınızın karşılayıcısı olacak.

Çanakkale’nin doğal güzellikleri, her ziyaretçiye farklı bir anı imkanı sunuyor. Tarihin izleriyle doğanın büyüsünü bir arada yaşamak, ruhunuzu dinlendiren bir macera olabilir. Unutmayın, bazen en güzel keşifler, doğanın sessiz sedasız güzelliklerinde gizlidir.